Sanatçının çalışmalarını birer ilk yada önder olarak kabul edebiliriz. Yine de Escher'in matematiksel bir kaygıyla yola çıktığını söylemek yanlış olur. Sanatçı kurmak istediği dünyaları yaratabilmek için matematikten faydalanmıştır. Kısa ve duru bir bakışla yeniden gözden geçirirsek Escher'in işlerini birkaç grupta ele alabiliriz:
Düzlemi düzenli olarak bölmek:
Bu teknikle yaptığı resimlerinde sanatçı bir ya da birkaç motifi hiçbiri birbirinin üstüne gelmeyecek ve aralarında boşluk
kalmayacak şekilde birbirlerini nasıl çevreleyebileceklerini araştırır.
Bu yöntem matematikte düzlem doldurma problemi ile çakışır.
Matematikçi daha global bir yaklaşımla bir düzlemde bulunan mozaik
yapıdaki simetri gruplarını araştırıp tanımlamak ister. Escher bu
işlemi çeşitli hayvan figürleri kullanarak fantastik bir şekilde icra
eder. Bu grupta topladığımız çalışmaları arasında en etkileyici
olanları hiperbolik düzlem kullandığı Circle Limit (Çember Limiti)
serisidir. Hiperbolik düzlem Öklid olmayan geometrilere örnek olarak
Poincare tarafından geliştirilmiştir.
Metamorfozlar
Bu seride yüzey figür ilişkisi çarpıcı şekilde vurgulanırken, imkansız
olan boyutlar arası yolculuk da resmedilir. Doğada değişim anlamına
gelen metamorfozlarda, düzlemdeki düzenliliği bozmadan sürekli deforme
edilen şekiller birbirine dönüşür, gece gündüze, balıklar kuşa evrilir.
Paradokslar
Escher'in en vurucu işleri paradoks (çelişki) ve sonsuzluk kavramını
işlediği resimleridir. İmkansız figürleri kullanarak inşa ettiği
dünyalar bizi çelişkiye götürür. Döngüsel paradoksları yaratmak için
kurduğu hiyerarşik düzenlerde sürekli yukarı ya da aşağı hareket etseniz
de, hiyerarşinin gereğine rağmen, yine başlangıç noktasına gelirsiniz.
Bu gibi döngüler Bach'ın müziğinde de yer alır. Bach müziğini
bestelerken kanonlar sayesinde kurduğu döngüler içinde notaların
harflendirilme sisteminden yararlanarak kendi adını sonsuz kere
zikrettirir. D.R. Hofstadler ünlü Escher Gödel ve Bach adlı kitabında bu
üç şahsiyeti döngüsel paradokslarda buluşturur. Bu yüzyılın en önemli
matematik makalelerinden birini yazan Gödel, matematiği dizgeleştirme
çabalarının sonuç vermeyeceğini, kendi içinden çıkıp kendine dönen bir
paradoksun varlığını göstererek kanıtlamıştı(5). Escher'in Resim
Galerisi adlı eseri kabaca bu kanıtın görsel ifadesidir. Önemli bir
teorem ve ilginç bir resim aynı anlatıma ulaşıyor!
Escher'in eserlerinin açıklığı, kolay okunurluğu, akıcı anlatımı, iyi kurgulanmış güçlü yapısı iz bırakıcıdır. Dikkatli bir göz sanatçının resimlerinde tanık olduğu gariplikleri kolay kolay unutmaz. Escher oldukça sofistike ve detaycı işçiliğiyle matematiğin örgüsüyle çakışır. Yaşamı süresince ve sonrasında çok tartışılmış bir sanatçı olan Escher, matematikçi olmasa da çalışmaları pek çok matematikçiyi etkilemektedir.
Escher'in eserlerinin açıklığı, kolay okunurluğu, akıcı anlatımı, iyi kurgulanmış güçlü yapısı iz bırakıcıdır. Dikkatli bir göz sanatçının resimlerinde tanık olduğu gariplikleri kolay kolay unutmaz. Escher oldukça sofistike ve detaycı işçiliğiyle matematiğin örgüsüyle çakışır. Yaşamı süresince ve sonrasında çok tartışılmış bir sanatçı olan Escher, matematikçi olmasa da çalışmaları pek çok matematikçiyi etkilemektedir.
Matematik ve Sanat Üzerine
Matematikle sanat oldukça farklı olan iki alan olarak karşımızda.
Malzemeleri, teknikleri, yöntemleri ve doğal olarak ürünleri farklı, ilk
bakışta hemen göze çarpan ve rahatsızlık veren bu ayrılık,
ortaklıkların varlığına engel değil. Matematik de sanat da, diğer
bilimler gibi, insanın içine doğduğu ortamı ve bu ortam içinde kendine
ne olup bitmekte olduğunu anlama çabası sonucu doğmuştur. Zaman zaman
doğaya aykırı görünseler de iki alan da doğanın soyutlaması, yorumu
hatta yeniden sunumudur. Sayılar denklemler bu halleriyle doğada
yokturlar ama resimler ve heykeller gibi doğayı betimler ve düşüncemize
yeniden sunarlar.
Mathart:
Matematiksel sanat, matematiğin şaşırtıcı sonuçlarından biri
(Yoksa sanatın şaşırtıcı sonuçlarından biri mi demeli? Sanatın kendisi
zaten şaşırtıcı değil mi?) Bu sonucu karşımıza çıkaran kişiler
matematiği yeni bir etkileşim atanına taşımak istiyorlar. Bu, sanatın
etki alanıdır. Ne de olsa sanatın cazibesi daha çok kişiyi kendine
çeker. Böylece daha çok insan matematiksel düşünceyi ve onun doğuracağı
etkiyi paylaşabilir. Matematiksel sanat bu kendine has savıyla merak
edilmeye değer. Fomenko, Ferguson ve Escher'in çalışmalarını incelemek,
matematiğe ilgi duyan herkes için keyifli bir öğreti süreci olmaya
aday.
Kaynaklar:
1- Bool F.H... Escher Complete Graphic Work, Thames and Hudson, 1993
2- Cannon J.W., "Mathematics in Marble and Bronze: Sculptures of Heleman R.P. Ferguson", Mathematical Intelliger, cilt: 13, sayı: 1, kış 1991
3- Coxeter H.S.M, Escher: Art and Science, Elsevier Science Publishers, 1986
4- Fomenko A., Mathematical Inspirations, American Mathematical Society Press, 1990.
5- Hofstadler D.R, Gödel esher and Bach: The Eternal Golden Braid, Vintage Books Edition, 1980.
6- Kappraff J., Conecttons: The Geometric Bridge between Art and Sciences, Mc GrawHill Pub. Co., 1991.
7- Nargel E., Newman J.R., çev: Gözkan B., Gödel Kanıtlaması, Sarmal yayınevi, 1994.
2- Cannon J.W., "Mathematics in Marble and Bronze: Sculptures of Heleman R.P. Ferguson", Mathematical Intelliger, cilt: 13, sayı: 1, kış 1991
3- Coxeter H.S.M, Escher: Art and Science, Elsevier Science Publishers, 1986
4- Fomenko A., Mathematical Inspirations, American Mathematical Society Press, 1990.
5- Hofstadler D.R, Gödel esher and Bach: The Eternal Golden Braid, Vintage Books Edition, 1980.
6- Kappraff J., Conecttons: The Geometric Bridge between Art and Sciences, Mc GrawHill Pub. Co., 1991.
7- Nargel E., Newman J.R., çev: Gözkan B., Gödel Kanıtlaması, Sarmal yayınevi, 1994.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder